Uzun zamandır dayımla birlikte bir tekne almanın peşindeyiz. Yüzlerce farklı tekne çeşidi arasından doğru seçimi yapmak için bu konuyu çok uzunca süre araştırmak zorunda kaldık, bu süreç içerisinde bir sürü farklı firmayla irtibata geçtik, forum önerilerini dikkate aldık.
Öncelikle teknenizi ne sıklıkla kullanacağınız, ne şartlarda kullanacağınız, genel olarak ne amaçla kullanacağınız, kamaralı mı kamarasız mı, içten takma mı dıştan takma mı, fiber mi ahşap mı gibi soruları cevaplamanız yararınıza olacaktır. Biz genel olarak tekneyi Şile'de kullanacağımız için ve kışın da karaya çekme amacımız olmadığı için öncelikle kamaralı bir tekne arayışı içerisine girdik. Fiber tekneler daha az bakım gerektirdiğinden dolayı kararımız kesinlikle fiber oldu. Amacımız tekneyle hız yapabilmek değil daha çok sırtı avlarında kullanabilmekti ve bunu da ekonomik olarak gerçekleştirmek istiyorduk. Bu sebeple maksimum torkunu daha düşük devirlerde veren içten takma dizel motorda karar kıldık. Ayrıca içten takma motorun kapak kısmını da masa olarak kullanabilecek olmamız ayrı bir avantaj. Fakat içten takma motorların da dıştan takma motorların da kendine göre dezavantajları var. Öncelikle dizel motorlar çok daha fazla sesli çalışmakta. Bunun önüne geçebilmek için planımız motor bölümüne ses izolasyonu yapmak. Ayrıca dizel motorlar dıştan takma motorlara göre daha fazla titreşim yapmakta. Bunun önüne geçebilmek için teknenin montajının birbirine uygun parçalardan yapılması çok önemli. Farklı şanzıman, uyumsuz motor, motor montajı işleminin uygunsuz olarak yapılması titreşim ve çeşitli uyumsuzluklar yaratmakta. Dıştan takma motorlara gelince, dizel motorun verdiği torku verebilmesi için motorun daha yüksek devirlere ulaşması gerekmekte. Bu durumda daha fazla yakıt sarfiyatına sebep oluyor. Aynı zamanda dizelin ulaştığı millere ulaşabilmek için daha yüksek beygirli motor arayışına girmek zorundasınız. Böylece motoru alırken ki maliyetiniz de yükselmekte. Tabi ki motor seçimi kişinin kendi tercihine ve kullanım stiline kalmış. Alacağımız tekne deplasman tipi yani suyu yararak giden, nispeten daha yavaş ama daha ekonomik türde bir tekne olmalıydı. Bu yüzden araştırmalarımızı bu tarz bir tekne üzerinde yoğunlaştırdık.
Türkiyede bu tarz tekneleri üreten bir çok firma var. İnternette ufak bir araştırmayla bu firmalara ulaşmak mümkün. Sizin için bunu biraz daha kolaylaştırmak için bir kaç örnek vereceğim. Öncelikle araştırmaya Tacar'ın Balıkçı 6.50 modeliyle başladık. Ağırlığının düşük olması kullanılması gereken motorun da daha düşük beygir gücünde olmasını sağlıyordu. Uzun yıllardır su sporları geçmişim, denize yakın yerlerde büyümüş olmam sayesinde pek çok teknenin üzerinde bulunmak durumunda kaldım. Bu süreç içerisinde dikkatimi çeken hafif teknelerin sert havalara karşı direncide düşük olmakta, fazla savrulmakta ve yalpalamakta. Bu yüzden daha ağır teknelere yöneldik. Ufak bir araştırma sonucunda Kutlay Marine'in Rakser Sloop modelini incelemeye aldık. Açıkçası görünümü ve oturma dizaynının orijinalliği gerçekten çok dikkatimizi çekti. Gerçekten çok estetik görünümlü bir tekne. Fakat Kutlay Marine'in tanınırlığının fazla olmaması, internette referans gösteren neredeyse hiç kimsenin olmaması tekneyi elimizden çıkartmak durumunda kaldığımızda sıkıntı çıkarabileceği düşüncesine soktu. Bu sebeple içimize tam sinmese de Rakser Sloop'u da elemek zorunda kaldık. Bir sonraki gözlemimizi Kaya Marin Deluxe üzerinde yaptık. 6.90 modeli fazlasıyla lüks gelmişti fakat Kaya Marin Deluxe Hobby modeli tam istediğimiz gibiydi. Firmaya mail adresi üzerinden ulaşmaya çalıştığımızda maalesef bir yanıt alamadık, o yüzden elemek zorunda kaldık. Bu sırada Özkaya'nın Dolphin Modeliyle ilgilendikten sonra rotamızı son opsiyona çevirdik. Rota Fisher 6.60!
Rota yazları Bodrumda fazlasıyla gördüğüm, içerisine daha önce bindiğim, denizciliği konusunda hiç ama hiç kafamda soru işareti bırakmamış muhteşem bir tekne. Oturma bölümlerinin genişliği, ikinci el pazaranın yaygın olması, internette en çok referans alacabileceğiniz teknelerden biri olması gibi sebepler gözümüzü hepten Rotaya çevirmemize sebep oldu. Bu süreç içerisinde internette iletişim konusunda en ilgili şirket olması, üretim ve teslimat sırasında ve sonrasında da ilgilerini esirgemeyecekleri intibası oluşturdu. Standart donanımları amatör balık avcılığı ve gezinti için fazlasıyla yeterli olduğundan dolayı sonuç olarak Rota üzerinde karar kıldık ve Cuma günü siparişimizi verdik. Teslimatımız 4 ay sonra. Tekne geldikten sonra yaptığımız avlar ve raporları da sizlerle paylaşmayı düşünmekteyim!
Rastgelsin...